“Least Astonishment” Prensibi

Principle of Least Surprise” (En Az Şaşkınlık İlkesi) olarak da adlandırılan “Least Astonishment” yazılım tasarım prensibi, bir yazılım sistemi tasarlarken veya programlarken kullanıcının beklentileriyle uyumlu olacak şekilde en az şaşkınlık yaratacak davranışı benimsememiz gerektiğini anlatır.

Bu prensip, kullanıcıların karşılaşabilecekleri herhangi bir özelliğin veya işlevin sezgisel olarak anlaşılır olmasını ve onları şaşırtmamasını amaçlar. Bir yazılım tasarlanırken, bu prensibi takip etmek, kullanıcıların program veya sistem ile daha hızlı ve verimli bir şekilde etkileşime geçmelerini sağlar.

Ne demek istediğimizi bir örnekle açıklayalım. Mesela, bir metin düzenleyici yazılımda, “Ctrl+C” ve “Ctrl+V” kısayollarının sırasıyla kopyalama ve yapıştırma işlevlerini gerçekleştirdiği genel bir beklentidir. Eğer bir yazılım bu kısayolları farklı işlevler için kullanırsa tahmin edeceğiniz üzere bu durum kullanıcıların beklentileriyle çelişir ve alışkanlıklarına ters düşeceği için onları şaşırtır. Haliyle bu durum, ürünle ilgili yanılgılara ve genel olarak memnuniyetsizliğe yol açacaktır.

Prensibimizin nasıl bir şey olduğu anlaşıldığı üzere sıra geldi nasıl uygulanacağını göstermeye. Bunun için aşağıdaki maddeleri inceleyiniz:

  • Kullanıcı Beklentileri: Kullanıcıların yazılımdan ne beklediğini anlayın. Örneğin, çoğu insan “kaydet” düğmesinin belgeyi kaydedeceğini bekler.
  • Standartları Takip Edin: Kullanıcıların alışık olduğu standartları kullanın. “Ctrl+C” ve “Ctrl+V” gibi yaygın kısayolları değiştirmeyin.
  • Tutarlılık: Yazılımın her yerinde aynı düğmelerin ve menülerin benzer işlevlere sahip olmasını sağlayın.
  • Açıklık: İşlemler ve hata mesajları açık ve anlaşılır olmalıdır. Kullanıcı ne yaptığını ve ne olacağını bilmeli.
  • Test Etme: Gerçek kullanıcılarla yazılımı test edin ve onların deneyimlerine dayanarak iyileştirmeler yapın.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu